Dünyanın dört bir yanındaki eski metin ve hikayeleri incelediğinizde, çok şaşırtıcı olanlarla karşılaşmamak olanaksızdır. Bazıları o kadar dikkat çekicidir ki onları görmezden gelmek için gerçekten çaba harcamak gerekir, ne yazık ki insanların çoğu bunu yapıyor. Buna iyi bir örnek olarak, Hopi kabilesi ve onların “Karınca Halkı”na olan inançları gösterilebilir. Güneybatı Amerika Hopileri, diğer Kızılderili kabileleri tarafından “insanların en yaşlısı“ olarak anılırlar.

Karınca Halkı hakkında bir şeyler öğrenmeye başladığınızda, onları kadim Sümer’lerin Anunnaki metinleriyle karşılaştırmadan edemezsiniz. Sadece Hopi kültürünün açıklayabildiği bu gerçeğe saygı duyarak, konuyu basit bir şekilde ele alalım.

Birçok eski kültürde benzer biçimde, yıldızlardan gelmiş ve bir gün tekrar dönecek olan dünya dışı varlıklara tapınma inancı vardır. Bu inançları simgeleyen hayvanlar, antik sanatta sıklıkla karşımıza çıkar.

Örneğin, Mısır, Sümer ve diğer kültürlerin ineklere özel bir saygı göstermesi gibi, Hopi kültüründe de karıncanın yeri büyüktür . İnekler Samanyolu galaksimizi temsil ederken, karıncalar da yıldızlardan gelen, “Karınca Halkı” olarak bilinen varlıklarla özdeşleşmişti.

Hopi Kültürü

Karınca Halkı veya Karınca Dostlar-Arkadaşkar (Anu Sinom) için kullanılan Hopi sözcükleri , Anunnaki hikayeleriyle doğrudan bağlantılıdır. Bu bir rastlantı olabilir, ancak benzerlikler oldukça çarpıcıdır. Babil gök tanrısı, Hopilerin karıncalar için kullandığı Anu olarak adlandırıldı. Naki kelimesi “arkadaşlar” olarak tercüme edilir. Böylece Anu-Naki , Hopi dilinde “karınca dostlar” anlamına gelir. Her iki dilde de dünya dışı varlıklara atıfta bulunuyorlar fakat Hopiler farklı olarak bu Karınca Halkının yerin altından geldiğini söylüyor.

İlginç başka bir benzerlik de Hopi dilinde “yıldız” anlamına gelen sohu kelimesiyle ilgilidir. Mısır dilinde sahu kelimesi “Orion’un yıldızları” anlamına gelir. Bu takımyıldız dünyanın birçok kültüründe olduğu gibi tekrar karşımıza çıkıyor. “Antik Astronot teorisyenleri”, Orion, Pleiades ve Sirius gibi yıldız sistemlerinin, piramitler ve antik yapıların yerleşim düzeniyle yakından ilişkili olduğunu ortaya koyuyorlar. Bu da ilginç bir başka bir tesadüf olsa gerek!

Hopi efsanelerinde , Karınca Halkı onların kurtarıcısıydı. İki büyük felakette Hopileri yer altına götürür ve hayatta nasıl kalacaklarını öğretirler. Bu noktada, İncil’de ve Sümer metinlerinde anlatılanlara çok benzer büyük tufan hikayeleri bir kez daha karşımıza çıkar.

Karınca halkıyla birlikte yeraltında hayatta kalan Hopilerin ataları, az su ile besin yetiştirmeyi ve kayalara ev inşa etmeyi öğrendi. Bunun yanında yıldızları ve matematiği öğrendiler ve bu becerilerini daha sonra yeni bir medeniyet kurarken kullandılar.

Yüzeye tekrar dönmek güvenli hale geldiğinde, Karınca Halkı, bugün Chaco Kanyonu‘nda bulunan akıl almaz derecede kompleks yerleşim yerlerinin inşa edilmesi talimatını verdi. Yukarıdan bakıldığında, dev bir karınca höyüğü gibi görünelen bu yapılarda, Hopilerin Kivas dediği, üst bölümünden merdivenlerle inilen yuvarlak yeraltı tören odalarını da bulunuyordu.

Hopilerin “İki Boynuzlu Cemiyet” rahipleri

“İki Boynuzlu Cemiyet” rahiplerinin, Kivasların içinde gerçekleşen Hopi töreninden ilgi çekici bir görüntüsü.Wikipedia

Hopilerin Ateşe Tapma Töreni

“İki Boynuzlu Cemiyet” üyelerinin Ateşe Tapma töreninden bir görüntü. –  1920 U.S. History, 
Jesse Walter Fewkes

En ilgi çekici Hopi efsanelerinden biri, Hopilerin varlıklarını sürdürmesi açısından hayati önem taşıyan Karınca Halkıyla ilgili olanıdır. Bu durum iki kez yaşanmıştır. Hikayeye göre, “Birinci Dünya” (veya dünya çağı) görünüşe göre ateşle yok edildi – muhtemelen bir tür volkanik aktivite, asteroit çarpması veya güneş patlamaları sonucu. İkinci Dünya soğuk, buz tarafından yok edildi – Buzul Çağ veya kutupların yer değiştirmesi sonucunda.

“Bu iki küresel felaket sırasında, Hopi kabilesinin erdemli üyeleri, gündüzleri garip şekilli bir bulut ve geceleri hareket eden bir yıldız tarafından, daha sonra Hopileri Karınca Halkına götürecek Sotuknang adlı gök tanrısına yönlendirildiler. Sonrasında, Karınca Halkı Hopilere sığınak ve yiyecek buldukları yeraltı mağaralarına kadar eşlik etti.”

Dünya’nın derinliklerinde devlerin ve diğer garip varlıkların yaşadığına dair hikayelere birçok eski kültürde rastlanır. Hopi efsanesinde, yeraltında yaşıyan bu varlıklar yardımseverdi ve onlara, kendi faydalarına olmadığını bilmelerine rağmen yardım ettiler.

Hopi Kültürü

“Bu efsanede, Karınca Halkı cömert ve çalışkan olarak tasvir edilir, erzak tükendiğinde Hopilere yiyecek verir ve onlara yiyecek saklamanın yollarını öğretir. Hatta bir başka efsanede, karıncaların günümüzde bellerinin bu kadar ince olmasının sebebi, bir zamanlar Hopileri beslemek için yiyecekten kendilerini mahrum bırakmış olmalarıdır.”

Uzatılmış kafaları ve antenleriyle ince belli karıncalar, antik petrogliflerde (Resim ya da çizimlerden oluşan kaya-taş üzeri antik sanat) açık şekilde resmedilmişlerdir. Firavun Karınca adı verilen bir Afrika karınca türü, garip uzaylı benzeri görünümüyle adeta ünlü Pharoah Akhenaten’in küçük bir versiyonunu gibidir.

The History Channel’ın Ancient Aliens – Antik Uzaylılar serisi, bu konuyu 4.sezon 9. bölümde ele alıyor. ( Aşağıdaki videoya gözatabilirsiniz). Burada, Karınca Halkı tasvirlerine ek olarak, antik Sümer çivi yazısı sembollerine de açık bir benzerlik gösteren duvar resimleri de bulunmaktadır.

Tıpkı eski Mısır’da anaerkil hükümdarlar olduğu gibi, Chaco Kanyonu’ndan elde edilen DNA bulguları, MS 800 ile 1250 arasında yüzlerce yıl hüküm sürmüş olası bir anaerkil hanedanlığı gösteriyor. Scientific American, burada bulunan 14 kişinin kalıntılarının incelemesinin ardından 2017 yılında bu konuyla ilgili bir makale yayınladı.

Chaco Kanyonu yerleşiminde Toprak Ana’nın korunması gerektiğine inanan binlerce Anasazi (Colorado ve New Mexico bölgesinde yaşamış olan bugünkü Hopilerin ataları.) insanı vardı. Fakat, Anasazi olarak bilinen antik Puebloans halkı, Karınca Halkının bir işaretiyle birlikte gizemli şekilde ortadan kayboldu. Bugün araştırmacılar, iklim değişikliğinin de etkisiyle, artan nüfuslarını korumakta zorlanarak dağılmak zorunda kaldıklarını düşünüyorlar.

Sonrasında Anasaziler, Hopi, Zuni ve Rio Grande Pueblo gibi kabilelerle bütünleştiler. Günümüz dünyası, bugün de iklim değişikliğinden kaynaklanan sorunlarla karşı karşıya olduğundan, bu kadim kabilelerin öğretileri her zamankinden daha önemli hale geldi. Dünyamıza saygı duymayı ve Toprak Ana ile uyum içinde yaşamayı öğrenebilir miyiz? Yoksa Hopi efsanelerinde anlatılanlar gibi kaçınılmaz felaketler bizi mi bekliyor?

Hopilerin kökenleriyle ilgili başka bir güzel video!

Kaynaklar:
ancient-code.com
humansbefree.com

Instagram

This error message is only visible to WordPress admins

Error: No feed found.

Please go to the Instagram Feed settings page to create a feed.